spot_img
Ana SayfaArıcılıkAdım Adım Arıcılık 1

Adım Adım Arıcılık 1

İstanbul Bal Üreticileri Birliğince Yenikapı Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezinde yedincisi düzenlenen İstanbul Arıcılık ve Arı Ürünleri Festivalinde görevli olduğum ARIKENT standında ziyaretime gelen dostum Erkan FİLİZ beyefendi kendi editörlüğünde çıkardığı FOLLUK dergisinden bir tanesini şahsıma takdim etti. Dergiyi alıp bir göz gezdirdikten sonra baskı kalitesi, yazar kadrosu, zengin içeriği ve hitap ettiği doğa aşığı kitle beni çok heyecanlandırdı. Tam da bu esnada Erkan Bey dergide arıcılıkla ilgili bir köşe hazırlamamı teklif edince öneriyi tereddütsüz kabul ettim. Arılar gerek insan sağlığı için vazgeçilmez ürünleri ve gerekse ekolojik dengeye katkılarından dolayı çok eskilerinden beri insanların ilgisi ve dikkatini çekmiş hayati öneme haiz canlılardır. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük atom fizikçilerinden Einstein, “Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa, insanın sadece 4 yıl ömrü kalır, arılar olmazsa bitki, hayvan ve insan olmaz” demek suretiyle arıların ekolojik denge ve insanlar için ne kadar önemli olduğunu açık bir şekilde ifade etmiştir.

Diğer taraftan tarımda ileri derecede gelişmiş ülkeler arı kolonilerini, arı ürünleri üretiminin yanında bitkisel üretimde miktar ve kalitenin arttırılmasında kullanılmaktadır. Mesele ABD’de badem ve kiraz üreticileri arıcılara, arı kolonisi başına 150-200 dolar ödemek suretiyle arıların tozlaştırma özelliğinden faydalanmakta, böylece hem alacağı azami ürünü hem de en kaliteli ürünü alabilmektedir. Bu şekilde hem arıcı, hem üretici, hem tüketici ve hem de doğa kazanmaktadır. Günümüzde teknoloji ve bilimin ilerlemesi ile birlikte arı ve arı ürünlerinin önemi daha da önem kazanmış; arı ürünleri hem sağlıklı beslenmede ve hem de tıbbi tedavi yöntemlerinde çok aranan alternatifsiz ürünler arasındaki yerini almıştır. Ülkemizde ve dünyadaki üniversitelerde Fitoterapi kürsüleri kurulmak suretiyle bal, polen, arı sütü, propolis, arı havası ve arı zehirinden faydalanılarak insanlar tedavi edilmektedir. Hatta modern tıbbın tedavide acze düştüğü çoğu hastalığın tedavisi arı ürünleri ile fitoterapi kürsülerinde kolaylıkla yapılabilmektedir.

Bu konuda Prof. Dr. Cüeyt TURAN’ın konuşmasından kısa bir kesit sunmak isterim. Prof. TURAN diyor ki, beyinde oluşan tümörlerin bazılarına yer, konum ve büyüklük olarak müdahale etmek imkansız olduğu durumlarda arı sütü tevasi ile bu tümörlerin makul bir şekilde küçüldüğü ve yüzde seksenin hastayı riske etmeden ameliyat edebildiğini belirtiyor. Geri kalan yüzde yirminin de ameliyat olmasa bile hayatını 5-6 yıldır sürdürdüğünü söylüyor. Hatta İsrail gibi bazı ülkelerde kanser tedavilerinde kemoterapi uygulamasının yüzde ikilerde olduğunu, geri kalan kanser hastalarının arı ürünleri ile tedavi olduğu yine Prof. TURAN tarafından dile getirilmektedir. Her ne kadar bu tür tedaviler doktor kontrolünde olsa da sağlıklı üretilmiş arı ürünlerinin düzenli terkedilmesi halinde insanların bağışıklık sisteminin güçleneceği böylece kanser gibi hastalıklara yakalanma ihtimalinin azalacağı değerlendirilmektedir. İnsan ve doğa için bu kadar önem arz eden arı ve arı ürünlerinin verimli bir şekilde üretilmesi çok önem arz etmektedir.

Ülkemiz kovan sayısı olarak dünyada ikinci iken bal verimliliği açısından kovan başı 20 kg olan dünya ortalamasının altına da (16 Kg) olup, dünyada onuncu sıradadır. Diğer arı ürünleri üretimi ve üretilen bal kalitesi açısından da dünyada iyi bir görünüme sahip değiliz. Fakat bilinçli ve nitelikli insanlarımızın sektöre kazandırılmasıyla bahsettiğim dezavantajlar çok rahat avantaja çevrilebilir ve doğal avantajlarımız da göz önüne alındığında orta vadede dünyada kalite ve verimlilik açısından çok iyi bir yer edinebiliriz. İşte dergimizin hitap ettiği doğa ile barışık ve seçkin kitlemizin bir şekilde arıcılığa başlaması arıcılığımızdaki çıtanın yükselmesi için iyi bir adım olacaktır. Bu sayımızda arı ve arı ürünleri konusunda bir farkındalık yarattığımızı düşünüyorum. Müteakip sayılarda arıcılığa başlayacaklar için güzel bir yol haritası çizip, okuyucularımızın bahçelerinde bir iki kovanla arıcılığa başlaması, ilk etapta temel temel arıcılık bilgilerine hakim olmak için ve yukarıda saydığımız arı ürünlerini kendileri ve sevdiklerine yedirebilmeleri için yapmaları gerekenleri içeren teknik bilgiler verilecektir. Bu bilgilerin verileceği sayılarımız yayınlanmadan arıcılığa başlayacaklar için gerek şahsıma müracaat edenlere ve gerekse dergimizin site adresine yazanlara gönüllü danışmanlık hizmet verilecektir.

Popüler