(Ocak 2018 1. Sayı)
Tavuklar çok sosyal hayvanlardır. Genellikle her biri sosyal hiyerarşide belirli bir yeri kapladığı gruplarda yaşarlar. 15 günlük civcivler bile arkadaşlarını gagalayarak, güçlerini sergileyerek, gruptaki konumlarını belirlemeye çalışırlar. Büyüdükçe, rekabet sadece gençlerin arasında değil aynı zamanda horozların ve tavukların arasında da olur. Bazen, genç tavukların hiyerarşide bir horozdan bile daha yüksek bir yer kazanabileceği olur. Gençlerin arasındaki rekabet hala bir oyun halidir ancak giderek gerçek mücadele biçimini almaktadır. Bazen bu tür mücadeleler çok tehlikeli bir şekle dönüşebilir. Genç bireyler genellikle kafaya ve özellikle de tarağa darbede bulunur. Grubun her bir üyesi belli bir süre mevki için mücadele eder. Tavuklar arasındaki hiyerarşi kavgaları genelde yem ve folluk için olur. Belli konumdaki tavuklar daha alt seviyedeki genç tavukları kovalar.
Sürüde genelde bir kaç horoz olmasına rağmen bir horoz söz sahibidir. Egemenlik konusundaki çabaları, onun türünün bireyleri ile sınırlı değil, aynı zamanda kendi otoritesini tehdit eden potansiyel rakipler olarak gördüğü kişilere, yani insanlara da yöneliktir. Başka bir horoz bölgeye girerse, hoşnutsuzluğun en küçük belirtisi genellikle davetsiz misafirlere saldıracak kadar büyük olur. Sorun, diğer hayvanlar hatta insanlar bu sinyalleri fark etmediğinde ortaya çıkar ve o zaman egemenliğinin tehdit edildiğini düşünen kızgın bir horoz, insana bile büyük bir ivme ile saldırabilir. Horozlar arasındaki kavga, bir güç gösterisidir. Parmak ucuna kalkan horoz diğer horozdan daha büyük ve güçlü olduğunu rakibine göstermeye çalışır. Daha sonra tüylerini kabartır ve kanatlarını açar, gerçekte olduğundan daha güçlü görünmeye çalışır ve rakibinin doğrudan gözlerine bakar. Aynı anda her iki horoz da rakibe pençelerle saldırır, kafasına yönelen keskin bir gaga ile ulaşmaya çalışır.
Bu tür savaşlar bazen ağır yaralarla ya da bir horozun yada tavuğun ölümüyle sonuçlanabilir. Bununla birlikte, çoğunlukla, daha güçlü ve daha tecrübeli olan horoz veya tavuk üst ve alt kademelerinde hiyerarşisinde yerini kazanır ve doğal olarak en üst sıraya oturur . Liderlik için savaşmaya yetecek kadar güçlü bir başka horoz var olana kadar bu sıra böyle devam eder. Kavgadan sonra, kanatlarını çırparak özel bir bağırma sitili ile diğer tavukları çağırır yem bulmuşçasına kendisinin hükümdar olduğunu ilan eder. Bu davranışın çiftleşme mevsiminde ortaya çıkma olasılığı yüksektir; bu nedenle çok iyi gözlem yapılması gerekmektedir. İlk olarak yenilecek yem hiyerarşinin en üstündeki tavuk/horoz tarafından yenilir ve bir sonraki seviyedeki kanatlılar yemden yararlanır. Kanatlılarda kurulan hiyerarşiye göre; sürüde bireyin uzun süre yokluğu veya belli bir sebepten dolayı uzaklaştırıldığı durumlarda, sürüye geri dönüşünde ne yazık ki sürüdeki konumunu en baştan kazanmak zorundadır. Tavuklar ve horozlar kendine özgü sesler çıkarırlar. Bunların hepsi, herhangi bir tavuk için anlaşılabilir olan belirli bir dildir. En etkileyici davranışlardan biri olan tavuk için, kabarık tüylerle kur yapan horoz dansıdır. Dikkatli dinlerseniz her davranışta çıkarılan sesler farklıdır. Yemek için davet, dikkat yırtıcı uyarı sesi, atışmalı horoz ötüşü ve bunun gibi fark etmediğiniz birkaç ses daha çıkarırlar. Bu tutumların her birinde, horoz yukarıda tanımlanan tutumların her biri için tasarlanmış farklı bir ses çıkarır. Bu da sürü için önem arz eder.
Tavuk alışkanlıklarının gözlemlenmesi çok ilgi çekicidir ve birçok ilginç bilgiler verebilir. Her tavuk benzersizdir, belirli özellikleri, beğenileri ve alışkanlıkları vardır. Ancak tavuklarımızla çok fazla zaman harcayabildiğimiz zaman bunları bilebilir ve anlayabiliriz. Biz bireyler gibi her tavuğun ve horozun kendine özgün karakteri vardır. Unutmayalım ki onlar da sevilmekten hoşlanırlar ve onlara duyulan hissiyatı anlayabilirler. Siz onlara sevginizi verin onlarda size karşılığını mutlaka verirler.
ALEKSANDRA KATARZYNA RYWACKA