spot_img
Ana SayfaKöşe YazılarıSüs Tavukçuluğunda Standart Meselesi

Süs Tavukçuluğunda Standart Meselesi

Standart kavramı terim anlamı olarak; Örnek veya temel olarak alınabilen, belirli bir tipe uygun olarak yapılmış ya da ayrılmış olan, ölçmek ve derecelendirmek için konulmuş kural olarak tanımlanır. Süs Tavukçuluğu özelinde ise standart kavramı; bir ırkın kendine özgü genetik ve fenotip özelliklerini tam olarak taşıyan ve yansıtan, ırkının en iyi örneği ve bir saf kanlık ölçüsü olarak kullanılmaktadır. Dünya’da süs tavukları ile ilgili en çok bilinen ve referans kabul edilen iki standart öne çıkmaktadır. Amerikan APA Standartı ve Avrupa EE Standartı. Ülkemizin kendisine has süs tavukları ile ilgili müstakil belirlenmiş bir standart çalışması mevcut değildir. Ülkemizde genellikle Avrupa EE Standartı referans olarak alınmaktadır. TSHF’nin Avrupa Konfederasyonuna kabulü ile EE Standartı ülkemizde resmi standart olarak kabul edilmiş olacak. Ülkemizde yalnızca yerli ırklarımızdan olan Denizli ve Gerze Hacı Kadın ırklarına yönelik bir standart belirleme çalışması yapılmış ve 12 Aralık 2004 Tarihli 25668 Sayılı Resmi Gazete yayınlanan; “Yerli Hayvan Irk ve Hatlarının Tescili Hakkında Tebliğ” (No: 2004/39) ile resmi olarak tescil edilmiştir.

 Başlıktan da anlaşılacağı üzere ülkemizde süs tavukçuluğu alanında bir standart sorunu olduğunu düşünmekteyim. Bence bu sorun, ülkemizdeki süs tavukçuluğunun meseleleri arasında en önemli sorunsallardan birisidir. Bu yazımda kısaca bu hususu tartışmaya açmayı düşünüyorum. Evet yukarıda da bahsettiğim üzere ülkemiz süs tavukçuluğunda bir standart sorunu olduğunu düşünmekteyim. Bu soruna neden olan en önemli sebep ise; ülkemiz hobicilerinin standart bilincine ve farkındalık düzeyine, yeterli derecede sahip olmaması ve bu husustaki bilgisizlikleri. Bu sebeplere bir diğerini ekleyecek olursak ta bu konuya olan ilgisizliklerini ekleyebiliriz. Bu konuyu gözlem ve deneyimlerime dayanan örneklerle açmak istiyorum. Bir süs tavukları meraklısı olarak zaman zaman ülkemizin farklı beldelerindeki mezatlara katılıyoruz. Katıldığımız mezatlarda sergilenen ırkları gözlemlediğimizde büyük çoğunluğunun ırkının standartını taşımadığına şahit olduk. Buna rağmen bu hayvanlar mezatlarda satışa çıkarılıyor ve alıcılar tarafından fiyat vurularak satın alınıyor. Satanlar sattıkları hayvanın standart olup olmadığını bilmiyor veya önemsemiyor, alanlarda satın aldıkları hayvanın ırkının standartına ne derece sahip olduğunu bilmiyor. Böylelikle bu hayvanlar sürekli olarak el değiştirerek piyasada dolaşmaya devam ediyorlar. Hatta kendisini usta ve duayen hobici olarak gören ve lanse eden bazı hobicilerin bile besledikleri ırkların standartını tam olarak bilmediklerini veya yanlış bildiklerini gözlemledik. Daha acısı da şudur ki; bazı üreticilerin ellerindeki kırık hayvanları piyasada eritebilmek adına ırkının standart özelliklerinde bulunmayan bir özelliği sanki standart özellikmiş gibi ısrarlı bir şekilde tartışıp iddia ettiklerine bile şahit oluyoruz. Bunlar camiamız adına ve ülkemiz hobiciliği adına son derece üzücü şeyler.

 Bütün bunlara rağmen ülkemizde bu alanda çok güzel gelişmelerde yaşanmaktadır. TSHF’nin kurulmasıyla birlikte hakem eğitim seminerlerinin düzenlenmeye başlaması ve Ocak 2018’de İstanbul’da Türkiye’nin ilk süs tavukları yarışmasının düzenlenmesi ülkemizde standart bilincinin oluşmasında çok önemli bir seviye kat edilmesine hizmet etmiştir. Bu açıdan bakıldığında TSHF’nin çalışmalarını çok değerli görüyor ve desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer ülkemizdeki süs tavuklarının kalitesinin artmasını ve Avrupa’daki yarışmalarda ülkemizi zirveye taşımak istiyorsak en büyük sorumluluk hobici ve üretici dostlarımıza düşmektedir. Hobicilerimiz bu konuda en azından besledikleri ırkların standart özelliklerini öğrenmeli, bilgi seviyelerini ve farkındalık düzeylerini arttırmaya çalışmalıdırlar. Karışık kümes ve salma ortamlarını sonlandırmalı, ırkının standartını yansıtmayan hayvanları üretimden çıkarmalı ve bu hayvanları kesinlikle elden çıkarmak için başkalarına satmamalı ve hatta hediye bile etmemelidirler. Aksi taktirde ülkemizdeki süs tavuğu ırklarının kaliteyi yakalaması mümkün olmayacaktır ve zamanla elimizdeki ırkların saf kanlığı bozulacak ve köy tavuğuna dönüş yapmamız kaçınılmaz olacaktır.

Yazıma son vermeden önce şunu belirtmeden geçemeyeceğim. Bu yazıda anlatmak istediğim konu saf kan ırk yetiştiriciliği yapmak isteyen ve müsabaka hedefleri olan hobicilere ithafen yazılmıştır. Bu uğraşıyı sırf sevgi için sürdüren hobici dostlarımıza yönelik yazılmamıştır. Elbette her canlı kendine özgü karakterinden dolayı sevgiyi ve değeri hak eder. Bu su götürmez bir gerçektir. Bizim bu yazımızdaki sözümüz sevgi kahramanlarına yönelik değildir. Bu konu farklı boyutlarıyla elbette derinleştirilebilir ve tartışılabilir. Biz bu yazımızda sadece bu konuya bir nebzede olsa dikkat çektiğimizi düşünüyor ve yazımızı burada sonlandırıyoruz.

Erkan Filiz
Erkan Filizhttps://www.follukdergisi.com
1980 Edirne doğumlu evli ve bir kız çocuk babası. İstanbul Süs Tavukları ve Bahçe Hayvanları Yetiştiricileri Derneği’nin Eski Genel Sekreteri, Sultan Tavukları Kulübü’nün Kurucu Başkanı ve halen Başkan Yardımcılığı görevini üstlenmektedir. Folluk Dergisi’nin kurucusu ve editörlüğünü yürütmektedir. Tavukçuluk, Kanatlı Yetiştiriciliği ve evcil hayvan malzemeleri sektörlerinde faaliyet gösteren ticari işletmelerinde iş hayatını sürdürmektedir.

Popüler