spot_img
Ana SayfaKöşe YazılarıHobi Olarak Tavukçuluk

Hobi Olarak Tavukçuluk

(Ocak 2018 1. sayı sf. 32)

Merhabalar, aslında aklına geleni şip şak yazabilen biri olmama rağmen, bu köşedeki ilk yazımı yazarken çok zorlandım. Kaleme alınacak bir sürü şey vardı ama hepsini bir kenara bırakarak en temelinden başlamak istedim. İlk defa 10-11 yaşlarındayken pazardan alınan tek bir civcivi kendi gayretleriyle büyütüp koca bir horoz yapmayı başarmış bir çocuğun hayatını tamamen değiştiren uzun bir hikayedir. Ne internetin ne de konuyla ilgili kitapların olmadığı bir dönemde etraftan topladığı hurdalarla, evinin önündeki boş arsaya bir kümes yapmasıyla başlar. Ve bugün kırkına merdiven dayamış bu koca adam hala o 11 yaşındaki çocuk gibi tutkuyla bağlandığı tavuklarıyla vakit geçiriyor. Onlarsız bir hayat düşünemiyor. Peki nedir bu kanatları olup da uçamayan, belki de dünyada nüfusu en fazla olan ama bir o kadar da herkesin aslında hakkında hemen hiç bir şey bilmediği, daha doğrusu sadece yediği yumurtaları yapan, sıradan bir çiftlik hayvanı olarak gördüğü bu canlılara olan bağlılık? İşte bir hobicinin kendine sorması ve olası cevaplarını bulması gereken en önemli soru budur. Ve kanatlı hobisinde başarıya giden anahtar bu sorunun dürüstçe cevabını verebilmekten geçer. Yıllardan beri ülkemizde; köylerde vatandaşın ve endüstriyel anlamda şirketlerin, eti ve yumurtası için üretip beslediği bu tavuklar son zamanlarda farklı bir konumda karşımıza çıkıp, hızla yaygınlaşmaya başladı.

Hobi tavukçuluğu ile daha önce hiç bilinmeyen bir sürü ırkı kümeslerimizde sadece bir pet olarak görmeye başladık. Ve daha bu hobinin çok yeni olmasından kaynaklanan malzeme, bilgi, kültür ve tedavi hizmeti eksiklikleriyle, bocalamalar da berberinde geldi. Ama en önemlisi hala bu tavukları tam anlamı ile ticari birer mal olmaktan sıyırıp sevgi ve saygı duyduğumuz birer canlı olarak göremiyoruz. Hali hazırda ciddi bir ivmeyle ilerleyen bu hobide yapılan hatalar ve yanlış bakış açıları azalarak yok olmaya mahkum olacaktır. Hayvanlarla ve hayvan sevgisiyle büyümüş ve hayatının üniversite eğitim yılları dışında hemen her anını tavuklarla ve bakımını üstlendiği bir sürü başka canlıyla geçiren ve doğadaki hiç bir canlının yaşama ve refah hakkını insanoğlundan aşağıda görmeyen biri olarak bunun bir zorunluluk olduğunu söyleyebilirim. Bu sebeple bu ilk yazının bu şekilde olmasında karar verdim. Daha sonra genetik, seleksiyon, sağlık, bakım konularında bol bol araştırma yapacağız, kitaplar alacağız, okuyacağız, öğreneceğiz ve tavuk yetiştirme konusunda kendimizi hep beraber geliştireceğiz. Çok sevdiğim ve örnek aldığım bir dostumun söylediği gibi; “Tarih, seleksiyon ve genetik bir tavuğun oluşmasını sağlayan ana unsurlardır fakat içinde sevgi olmadıktan sonra bunların hepsi koca bir hiçtir!”

Sevgiyle ve Merhametle kalın

Popüler