spot_img
Ana SayfaRöportajlarFederasyon Genel Sekreteri (Eski) Güzel Bir Söyleşi

Federasyon Genel Sekreteri (Eski) Güzel Bir Söyleşi

1)Türkiye Süs Tavukları ve Bahçe Hayvanları Federasyonu çok genç bir oluşum olmasına rağmen kısa sürede büyük işlere imza attı ve çok hızlı mesafe aldı bu aslında bir başarı öyküsüdür kısaca sizden bu hikayeyi dinleyebilir miyiz?

-Evet çok haklısınız sizin de ifade ettiğiniz gibi bu bir başarı hikayesi. Fakat bu başarı hikayesi oluşurken eskiye uzanan bir süreç söz konusu buradan başlamak lazım. Bu işin öncüsü olan arkadaşlarımız her biri bir hobici olarak çeşitli platformlar aracılığıyla tanışmışlar, tanışmalar buluşmaları takip etmiş ve süreç içerisinde piknikler, geziler, yemekli organizasyonlar şeklinde bir kaynaşma atmosferi yakalanmış ve bugünkü oluşumun temelleri bu şekilde tesis edilmiş. Tesis edilen bu birlikteliklerin dernekleşme ihtiyacı gündeme gelmiş ve zaman içerisinde de bu yolda adımlar atılmış. Ben Ömer Kılıçoğlu Başkanımla 2011 yılında tanıştım. Bu gerekliliklerden yola çıkarak ilk olarak İstanbul Süs Tavukları Derneğini kurduk, ikinci olarak Bursa Süs Tavukları derneği kuruldu ve süreç içerisinde derneklerimizin sayısı artarak birçok ilimize yayıldı. Bunun peşinden de Federasyon ihtiyacı görüldü zaten en başta da amaç buydu. İstanbul Süs Tavukları ve Bahçe Hayvanları Derneği kurulurken Federasyonun kuruluşuna öncülük ve organize etmesi misyonuyla kurulmuştu. Bugün de İstanbul Derneği çok başarılı faaliyetlere imza atmaktadır. Sonunda Federasyonumuz kurulmuş oldu. 2016 yılında kurulan Federasyondan şuanda gelmiş olduğumuz nokta Ulusal Süs Tavukları Yarışması ve Fuar Organizasyonuna ulaşmış oldu. Çok kısa sürede bu aşamaya ulaştı çok iyi gelişmeler oldu.

2)Amerikan Federasyonunun kuruluşunun 1874, Avrupa Konfederasyonunun kuruluşunun 1931 yılları olduğunu biliyoruz. Bizim federasyonumuzun kuruluşu 2016. Arada zamansal olarak büyük bir fark var peki sizce Türkiye Süs Tavukçuluğunun mevcut durumu ve meseleleri açısından konuya bakarsak kurumsal yapılanma yönüyle ciddi bir fark olduğunu düşünüyor musunuz?

-Türkiye Süs Tavukları ve Bahçe Hayvanları Federasyonumuzun kuruluşu 2016. Tabi Avrupa ve Amerika’daki federasyonların kuruluşları çok eskiye dayanıyor. Arada zaman olarak evet ciddi bir fark var. Biz her şeye sıfırdan başladık yol almamız gereken çok merhaleler var ama bizde olan şey çok zinde ve dinamik bir potansiyele sahibiz. Bizde bir heyecan bir dinamizm var tabi batılılarında oturmuş profesyonel bir sistemleri var. Çok mesafe kat etmişler. Hayvan standartlarından tutun yarışma standartlarına kadar çok meselelerini halletmişler. Fakat bizde çok yeni kurulmuş bir federasyon olmamıza rağmen çok kısa sürede çok büyük mesafeler aldık bu da bir gerçek.

3) Süs Tavukçuluğu hobisinin Batıda kendine münhasır bir kültür haline geldiğini görüyoruz. Örneğin; şampiyon olan bir horozun sahibine Hollanda Kralının tebrik mesajı yollaması, Almanya Hannover fuarına 22.000 hayvanın katılması, bir çocuğun beslediği tavuğun şampiyon olması, çocuk ve kadınların bu hobiye olan katılım oranlarının çok fazla olması gibi. Ülkemizde de Süs Tavukları hobisinin bu seviyelerde bir kültür oluşturması için Federasyon olarak çalışmalarınız söz konusu mudur? kısaca bahseder misiniz?

– Tabi ki batıda evcil hayvan ve süs hayvanı yetiştiriciliği bir kültür haline gelmiş. Bunun ekonomik refah seviyesiyle de alakası var. Ekonomik refah seviyesinin yüksek olduğu ülkelerde süs hayvanı hobisi çok daha rahat ve yaygın olabilmekte. Bizde de bir süs tavukçuluğu kültürü var ülkemizin de gelişmesiyle birlikte süs hayvanı hobiciliği de gittikçe yerleşiyor. Bizim ülkemizde de bayan süs tavukları hobicileri var ama tabi yeterli seviyelerde değil. Federasyon olarak biz bu hobinin geniş kitlelere yayılması için halkla ilişkiler ve tanıtım faaliyetleri yürütüyoruz, tanıtıcı ve sevdirici sosyal inovasyon projeleri geliştirip uyguluyoruz. Bunu daha çok derneklerimizle koordineli olarak sürdürüyoruz. İstanbul ve Ankara Derneklerinin okul uygulama projeleri, “Karne Hediyem Süs Tavuğu Olsun Projesi”, Lapseki derneğinin çocuk gurubu, Ocak ayındaki Süs Tavukları Yarışması ve Fuarı, eğitim seminerleri bu faaliyetlerimize örnek olarak gösterilebilir. Bu bir süreçtir daha çok genç bir federasyonuz zamanla daha güzel proje ve faaliyetlere imza atacağız ve bu hobi ülkemizde gelişecek.

4)Ülkemizde Süs Tavuklarına özel bir mevzuat bulunmamaktadır. Bu nedenle birçok hobici ve üretici ciddi sorunlarla karşılaşabilmekteler. Federasyon yönetimi olarak bu konuda bir çalışma yürütüldüğünü biliyoruz bu konuda gelinen noktayı açıklar mısınız.

-Evet ülkemizde Süs Tavukları özelinde bir mevzuat yok. Derneklerimiz aracılığıyla bir çalışma başlattık. Tüm derneklerimiz bulundukları bölgelerdeki ilçe tarım ve il tarım müdürlüklerine dilekçe müracaatıyla konuyu gündeme taşıdılar. Bu dilekçe müracaatları da müdürlüklerce bakanlığa havale edildi Bakanlıktan da bize cevabi bir yazıyla dönüş oldu. Kapsamlı bir rapor hazırlığı yürütüyoruz Ocak ayındaki fuar organizasyonumuzu atlattıktan sonra bu konudaki çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız.

5)Federasyon Yönetimi olarak yerli ırklarımıza özel bir önem verildiğini biliyoruz. Yerli ırklarımıza yönelik ne gibi çalışma ve projeler yürütülüyor anlatır mısınız?

-Yerli ırklarımızdan İspençle ilgili bir çalışma yürütülüyor. Bu ırkın tescili ve standartlarının belirlenebilmesi için Akdeniz Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Demir Özdemir hocamız bir proje yürütüyor, saha çalışmasıyla bazı ölçümler gerçekleştirildi. Diğer ırklarımızdan Denizli’nin zaten önceden çalışmaları bitmiş durumda. Gerze tavuğumuzun da yine aynı şekilde çalışmaları yapılıyor. Bir de Trabzon Derneğinin Federasyona katılmasından sonra Gugulli diye yerli bir ırkımızın var olduğunun tespiti yapıldı. Bunlar hakkındaki çalışmalarımız devam ediyor. Tabi bu çalışmaları yapmak kolay bir süreç değil bazı zorlukları söz konusu olabiliyor. Ama zaman içerisinde hepsini tamamlayıp bu ırklarımızın tescilini sağlamış olacağız. Sultan tavuğuyla ilgili olarak ta onun standartları zaten yurt dışında oluşturulmuş durumda. Onda bir sıkıntı görünmüyor. Zaten sultan Osmanlı saray tavuğu olarak geçiyor. Şunu da belirtmek isterim federasyonumuz çok yeni ve yapılacak işler çok fazla, birçok şey üst üste binmiş durumda sanki bazı süreçler biraz yavaş ilerliyormuş gibi görünse de zaman içerisinde her şey yerine oturacak.

6) Ülkemizde Ocak ayının başında İstanbul’da ilki düzenlenecek olan Ulusal Süs Tavukları yarışma fuarının bu hobiye bir ivme kazandıracağı kesin bu konudaki görüşleriniz nelerdir?

-Ocak ayındaki yarışma fuar organizasyonunun bu hobiye ivme kazandıracağı kesin. Bir kere hobicilerimiz yarışma kültürünü bilmiyor. Yarışma nasıl yapılır? yarışma da neler olur? Hobicilerimiz bu yarışma organizasyonunda bir tavuk nasıl değerlendirilir, puan kartında nasıl puanlanır bizzat görüp tecrübe edecekler, Türkiye’nin dört bir yanından gelen hobicilerimiz tanışma ve kaynaşma fırsatı bulacak bu çok önemli bir şey. Aynı zaman da bu fuarda hobicilerimizle sektöre hizmet veren firmalarımız buluşma fırsatı bulacak. Hobiciler her türlü malzeme ve ekipmanı inceleme mukayese etme fırsatı bulacaklar. Ama en önemlisi yıl boyunca yetiştirdiği hayvanlarının yabancı hakemlerce puanlanması ve eğer birde derece yaparlarsa ailecek onure olacak bir gurur kaynağı ve prestij yakalamış olacaklar. Hayvanları değer kazanmış olacak.

7)Federasyon Yönetiminin en başarılı olduğu konulardan biri hiç şüphesiz ki düzenlenen eğitim seminerleri. Eğitim seminerlerinin önemi konusunda neler söylemek istersiniz?

-Evet ön plana çıkan başarılı faaliyetimiz eğitim seminerleri ama başka başarılı olduğumuz daha bir çok konu var. Mesela yurt dışına ülkemizi temsil için çıktığımızda ülkemizi tanıtma adına çok önemli bir rol oynadık ve ülkemiz hakkında çok olumlu kanaatler oluşmasına vesile olduk. Eğitim seminerlerinin en önemli katkısı besledikleri hayvanların teorik olarak standartlarını öğrenip mukayese edebilme olanağı yakalamış oldular. Birçok kişinin konuya bakış açısı değişti. Bunlar çok önemli şeyler.

8) Federasyon Başkanımız Ömer Kılıçoğlu’nun Ankara’daki seminerde açılış konuşmasında bahsettiği veciz bir ifade vardı “hayaldi gerçek oldu” diyerek konuşmasına başlamıştı. Bu ifadeden yola çıkarsak federasyon olarak gerçekleştirilmesi hedeflenen başka hayaller var mıdır? Bundan sonrası için hedeflenen yol haritası nedir?

– Gerçekten bir zamanlar hayaldi. Ülkemizde değil federasyon, dernek kurmak bile büyük bir şey görülüyordu. Ama çok hedeflerimiz var. Derneklerin kurulma süreci, Federasyonun hızlı bir şekilde tesis edilmesi, eğitim seminerleri ve gelinen noktada ilk ulusal yarışma organizasyonu ve fuarı bunlar büyük aşamalar ama henüz işimiz bitmedi.

9) Son olarak FOLLUK DERGİMİZ hakkındaki görüş ve kanaatleriniz nelerdir?

-Folluk Dergisi ve benzeri yayınlara ülkemizde çok büyük ihtiyaç var. Ülkemizde okuma ve araştırma alışkanlığı biraz zayıf maalesef. Yazılı belge olarak literatüre katkı sunulması ileriki nesiller için çok önemli bir hizmet. Yazılı belge bırakılması şart hatta Folluk Dergisi gibi yayınların sayısının çoğalması çok önemli. Bu yönüyle sizlere başarılar diliyorum.

Bizimle bu söyleşiyi gerçekleştirdiğiniz için çok teşekkür ederiz.

Röportajı yapan : Erkan Filiz

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Folluk Dergisi
Folluk Dergisihttps://follukdergisi.com
Folluk Dergisi Türkiye tavukçuluğunun medya yüzü

Popüler