spot_img
Ana SayfaRöportajlarElit Bir Hobici: Sedat Pehlivan

Elit Bir Hobici: Sedat Pehlivan

Sedat Pehlivan Kimdir? Sizi kısaca tanıyabilir miyiz.

İsmim Sedat Pehlivan 1980 İstanbul doğumluyum. Aslen Rizeliyim. Evli ve 3 çocuk babasıyım. İstanbul’da denizcilik sektöründe ticaretle uğraşıyoruz.

Dorper Wyandotte Kümesinin ismi nereden gelmektedir?

2010-2012 yılları arasında uğraşmış olduğum farklı bir iş vardı. Bir koyun ırkı olan Dorper cinsi koyun yetiştiriciliği ile uğraşıyordum. Dorper ırkı Avrupa kökenli et verimi yüksek bir koyun ırkıdır. O dönemde sosyal medyada nick name olarak Dorper Sedat ismiyle tanınmıştık. Tabi wyandotte yetiştiriciliğine başlayınca bu ismi değiştirmek istemedik ve ismimiz Dorper Wyandotte oldu. Bu isimle anılmaktan da gayet memnunum.

Bu hobiyle ne zaman ve nasıl tanıştınız?

Tabi Büyükşehirlerde herkesin ortak sıkıntısı doğa özlemi ve ayaklarının toprağa basma arzusu, hayvanlarla yaşayabilmek, uğraşmak, üretebilmek. Tabi bu hobi çok küçük yaşlarda evde muhabbet kuşu beslemeyle başlayan sonrasında çok çeşitli egzotik kafes kuşları yetiştirmeyle devam eden bir hobi oldu. 2012 yılında sadece taze ve organik yumurta yiyebilmek adına bir girişimde bulunmuştum ve bu adım beni sadece yumurta merakıyla değil birazda görsel zevke çevirdi süreç içerisinde. İnternette yaptığım araştırmalar sonucunda hem yumurtacı hem etçi kombine bir ırk olup görselliği de çok güzel bir tavuk cinsi olan Wyandotte ırkıyla tanıştım. Akabinde yurt dışından bazı üreticilerle iletişime kurarak elde getirttiğim yumurtalar oldu. Tabi birazda canlı olarak hayvan getirme fırsatımız oldu. 2015 yılında Fransa’da düzenlenen Avrupa kümes hayvanları ve bahçe hayvanlarının sergilendiği büyük fuar organizasyonuna seyirci olarak katılma şansı yakaladım. Orada ufkum çok genişledi. Türkiye’de adını duyduğumuz ve internette gördüğümüz hayvanların en güzel örneklerini orada gözlemleme fırsatım oldu. Bu ziyaret benim tamamen fikrimi değiştirdi ve bazı kararlar almama neden oldu. Dedim ki bu işi yapacaksam bu işin yurt dışı ayağı olmalı ve kuracağım kümesteki hayvanlarım yurtdışındaki kaliteli üreticilerin kümeslerindeki hat ve kanlardan gelmeli. Sonra 3000 m2 bir alanda 10 farklı kümes inşa ettim ve bu alanda wyandotte ırkına ait farklı renk varyeteleri üzerinde çalışmaya başladım.

Neden wyandotte ırkı?

Genelde 2-3 rengi çok tutulmasına rağmen 20 den fazla renk varyetesi olan bir ırk. Bu ırkın en önemli özelliği hem yumurtacı hem de etçi kombine bir ırk olmasıdır. Yılda bakım koşullarına göre 220-240 yumurta alınabilir. Ama standart kitaplarında belirtilen yumurta sayısı 180-200 civarıdır. Yumurta verimliliği bu hayvanlarda %50 genetik %50 bakım koşullarına bağlıdır. Mantık şu; yani bir köy tavuğuna da verilen yem-su miktarı aynı, sağlanan kümes koşulları aynı böyle bir ırka da sağlanan bakım koşulları aynı o yüzden biz böyle bir ırk yetiştirmeye karar verdik. Wyandotte 200 yıl önce Amerikan yerlilerince beslenen bir tavuk ırkı iken Avrupalılar bu ırkı keşfetmiş ve bu ırkı çok geliştirmiş. Wyandotte’un iki tipi vardır. Amerikan ve Alman tipi. Kuyruk şekli, bacak uzunluğu ve duruş formuna göre bu iki tip arasında bazı ufak farklılıklar vardır. Son dönemde yarışmalarda hakemler iki türü puanlamaya başladı Türkiye’de de sanırım önümüzdeki yarışmalarda bu uygulamaya geçilecek. Yarışmalarda şu sorunla karılaşıyoruz orijinal Amerikan tip mi? Alman tip mi? Ama önümüzdeki yarışmalarda bu farklılığın giderileceğini düşünüyoruz. Türkiye’de 2018 yılı içerisinde Wyandotte Kulübünü kurduk. Kıymetli arkadaşlarım veşahsımın kurucu üyesi olduğum bu kulüp Türkiye’de wyandotte ırkını daha ileriye taşıyacak en büyük etken olacak. Bu ırkı tanıtabilmek yayabilmek gönül işi buda ancak böyle bir kulüpleşme ile mümkün. Önümüzdeki yıllarda yapılacak çok güzel çalışmalarla bu ırkı mümkün olan her yere yaymak ve sevdirmek için uğraş verilecektir. Yurt dışından uzman ve duayen yetiştiricileri yakın zamanda Türkiye’de göreceğiz. Seminerler ve eğitimler düzenleyeceğiz. Buda Wyandotte Türkiye Kulübünün hedefleri arasında.

TSHF’nin düzenlemiş olduğu en son ki İzmir Menemen’deki yarışmada wyandotte kategorisinde neredeyse tüm kategorilerdeki ödül ve dereceleri topladınız. Bu başarınızın sırrını neye borçlusunuz?

Sevgili Erkan; aslında bu başarı bir takım işi, tabi bu takım içerisinde tavuklarda var. Bu onların başarısı güzellik onlara ait. Doğru eşleme, doğru damızlık en önemli faktörler. Birde ben diğer yetiştirici arkadaşlara göre daha çok yurt dışı ziyaretlerine çıkıyorum yılda en az 7-8 yarışmaya izleyici olarak katılıyorum. Bu yarışmalardaki en iyi derece alan üreticilerle tanışma fikir alışverişinde bulunma imkanım oluyor. Buna istinaden de yarışmadaki başarı buna paralel olarak gelişiyor. Kan değişimi benim için çok önemli çok net söylüyorum kan değişimi fazlasıyla önemli. Wyandotte’ların öyle bir özelliği var ki; tavukların horozu, horozun tavukları tamamlayan yönleri var. Yani hiçbir hayvan kusursuz olamaz. Kendi üretim sezonumda damızlık olarak kullanmak istediğim damızlık adaylarımı ayırıyorum ve tavuklarda eksik olan yanları horozla tamamlayarak veya tam tersini yaparak yeni yavrular elde etmeye çalışıyorum. Bu sene ki yarışma sonuçlarına da bakarak evet ben bunu kısmen de olsa başarabilmişim. İyi besliyorum, kümeslerim olması gerekende çok daha fazla temiz. Sularına yemlerine kadar her şeylerine dikkat ediyorum. Bir diğer hususta şu; ben üretimi fazla yapıyorum. Normalde bir üreticinin sezonda yapması gereken üretim 70-80 iken ben yılda 600- 700’ü bulan sayılarda bir üretim yapıyorum. Böyle olunca da 600’ün içinde en güzelini bulmak benim için oransal olarak daha mümkün oluyor. Tabi ki hepsinin güzel çıkması mümkün değil. Alt kalitede çıkan üretim fazlası hayvanları da köylülerle veya bu hobiye yeni başlayan dostlarla ücretsiz olarak paylaşıyorum.

Dorper Wyandotte kümeslerinden bir görünüm

Muhabir: Şimdi tabi önemli bir başarıya imza attınız. Bizde biraz önce beraber kümeslerinizi, kuluçkahanenizi, civciv büyütme ortamlarınızı gezdik. Açıkçası bende çok etkilendim. Hatta orada ifade ettiğim gibi hiçbir başarı tesadüfi değil. Gerçekten de çok ciddi bir emek verdiğinizi, çok titiz bir üretim süreci sürdürdüğünüzü gözlemlemiş olduk. Bu yönüyle sizi tebrik ediyoruz gerçekten de hiçbir başarının tesadüfen olmadığını gözlemlemiş olduk.

Dorper Wyandotte Kümesi ve Sedat Pehlivan’ın bundan sonraki hedef ve beklentileri nelerdir?

Sevgili Erkan; tabi en kötü günümüz böyle olsun diyeceğiz ve daha ileri gitmek için uğraşacağız. Bu yılki hedefim; özellikle sarı-siyah(GSG) ve silver renklerinde Avrupa’ya hitap edebilecek hayvanlar üretebilmek. Bunun dışında birkaç renk çalışmam var. Kırmızı kar yağdı, bunun çalışmalarını tamamlamış gibiyim bu senenin yavrularında bunu göreceğiz. Kırmızı kar yağdı dışında uzun zamandır uğraştığım tollbund rengi var. Tollbund renginin citröen lemon olanını üretebilmek, inşallah bu seneki yavrularda onu görebileceğiz. 2019 blue yellow patrick dediğimiz mavi sarı rengimiz var inşallah onları da göreceğiz. Şimdilik böyle önümüzdeki zaman ne gösterir bilmiyorum yeni renkler için ama tabi devam edeceğiz.

Muhabir: Tabi siz bence sahip olduğunuz imkan ve deneyimlerle Avrupa’da da bir başarı hedeflemelisiniz. Avrupa’da ülkemize bu alanda bir başarı getirebilecek alt yapı imkan ve deneyime sahip olduğunuzu gözlemliyoruz.

İnşallah…

Siz aynı zamanda İstanbul Dernek ve Wyandotte Kulüp üyesisiniz camianın içinden birisi olarak sizce ülkemizdeki süs tavukçuluğu camiasının sorun ve meseleleri nelerdir?

Genele baktığımız zaman otoritelerin bize sağlaması gereken en önemli şeylerden birisi aşı programı. Bu çok büyük bir eksiklik ama bu tabi bir kabahat olarak görülmemeli çünkü henüz federasyon çok yeni, dernekler çok yeni, süs tavukçuluğu çok yeni ama bu konu en öncelikli olarak yapılması gereken bir iş. Düzenli ve sağlıklı bir aşı programı. Yine yıl içerisinde 1-2 kez düzenlenen yarışma ve fuar organizasyonlarının tarihlerinin en az 1 sene öncesinden takviminin ilan edilmesi gerekli. Yine dernek üyelerinin bu işe gönül vermiş hobicilerin kaynaşabileceği ortam ve organizasyonların  ülkeleriyle ulaşım olarak kolay bir konuma sahip bence ortak Pazar olabilecek kadar büyük bir coğrafyamız var. Zaten yeterli kırsal nüfusa sahibiz bu işi kırsalda geliştirip Avrupa ile Arap ülkeleri arasında köprü vazifesi görebiliriz. Tabi ki bu bize kazanç olarak ta geri dönecektir. Nasıl ki wyandotte Amerika’da keşfedilmiş Avrupa’da geliştirilmiş. Avrupalılar bunun üzerinde çalışmışlar yeni yeni tip ve renk varyeteleri geliştirmişler. Bizimde bunları yapamayacak hiçbir nedenimiz yok. İnanıyorum ki doğru ve dürüst çalışırsak 10 seneye kalmaz Avrupa ve diğer ülkeler bizden yumurta, civciv ve anaç hayvan taleplerinde bulunacaklar. Mesela ben şuanda bile Tunus, Cezayir, Güney Kore, Tayland, Finlandiya, Norveç, Fransa ve aklıma şuan gelmeyen birkaç ülkeye daha düzenli olarak yumurta sevkiyatı yapabiliyorum. Talep yeterince var hem öyle bir var ki iç piyasaya paylaşmayı düşündüğüm birkaç renk var ama yurt dışından bunu yapmaya pek sıra gelmiyor. Bu işten düzenli bir kazanç sağlayabiliyorum en azından hobi olarak yaptığım bu uğraşın masraflarını böylece çıkartabiliyorum. Bir başka husus benim aslında Avrupa’da çok gördüğüm Türkiye’de de uygulanmasını çok istediğim bir uygulama var. Ortak kümes uygulaması; belirli bölgelerde yapılmasını da çok önemsiyorum. Şuanda bu iş biraz anal alemde ve sosyal medya üzerinde ilerliyor ama yeni başlayacak birinin kolaylıkla ulaşıp erişebileceği gerçek ortamların oluşturulması gereklidir.

Dorper Wyandotte Kümesi Tavuk Nakliyat Karavanı

Camiaya gönül vermiş bir hobici üretici olarak sizce ülkemizdeki süs tavukçuluğunun ulaşması gereken tablo içerisinde sizce neler olmalı, önerileriniz ve beklentileriniz nelerdir?

Bu süs tavukçuluğunu sadece bir maddi kazanç ve günü kurtarmak olarak görmez isek bence ülke olarak süs tavukçuluğunu farklı bir noktaya getirmemiz çok mümkün. Jeopolitik olarak ülkemiz doğu ile batı arasında kesişme noktası konumunda. Bazı Arap ve kuzey kısmen kırsal bir alanda 10- 20 üreticinin bir araya gelerek oluşturacakları ortak kümes, ortak bakıcı uygulaması aylık belli miktarlarda bir aidat ödemesi yapılarak hafta sonları insanların aileleriyle birlikte gidebilecekleri, hobicilerin daha sık bir araya gelebilecekleri bir ortak hobi kümes uygulaması başlatılabilir. Çünkü bugün apartmanlarda oturup ta “bende 3-5 tane tavuk beslemek istiyorum ama yerim yok diyen bir sürü insan var. Bahsini yaptığım bu uygulama birçok kişinin onay vereceği bir olay. Bence bizimde böyle bir şeye çok ihtiyacımız var.

Bence de çok orijinal bir fikir. Bu benim aklıma şunu getirdi bende zaman zaman düşünüyorum acaba süs tavuğu yetiştiren insanların ticari anlamda bir araya gelip yetiştirdikleri yumurta, civciv, anaç gibi üretim fazlası hayvanlarını bir kooperatif veya bir üretici birliği gibi bir çatı altında pazara sunması sizce mümkün müdür?

Ben hobi tavukçuluğu altında bunun çok mümkün olabileceğini düşünmüyorum. Çünkü; biz 2 senelik bir oluşuma sahip olan bir camiayız. Aslında emeklemeden koşmaya çalışıyoruz. Alt yapımız oldukça yetersiz. Ben üretim süreçlerinde ve kalemlerinde herkesin yeterince güvenilir olabileceğini düşünmüyorum. Bu tarz bir şeye belki lokal bölgelerde ki dernekler aracılığıyla başlanabilir ama neden olmasın belki önümüzdeki yıllarda ortak çıkar ve fayda da birleşmeyi başarabilirsek, birbirimizi yıkıcı eleştirmezsek bu başarılabilir. Ben şuanda buna hazır olduğumuzu düşünmüyorum.

Son bir soru soralım. Biliyorsunuz Folluk Dergisi ülkemizin bu alanda yayın yapan ilk ve tek dergisi. Folluk Dergisi hakkındaki fikir ve kanaatleriniz nelerdir?

Folluk Dergisi neredeyse tüm organizasyonlarda gördüğümüz bir oluşum ve tabi başında da siz varsınız. Açıkçası ben size de belirttim daha önce bu gayret, çaba ve sabrınızın hayranıyım. Herkesin yapabileceği bir iş asla değil. Gerçekten iğne ile kuyu kazmak, tırnaklarınızla kazıyarak gelmek bu olsa gerek. Şunu net olarak söylüyorum ileride Folluk Dergisinde ki yayınların hobici-üreticilere nasıl bir geri dönüşümünün olacağını herkes net şeklide görecek. Burada esas alkışlanması gereken kişi sizsiniz. Bunu yapabilmek oluşturabilmek -tabi arka planındaki zorlukları biz bilemiyoruz- kolay değil. Sadece 64 sayfalık bir dergi olarak değerlendirmek çok yanlış olur. İl il geziyorsunuz, her organizasyonda varsınız, hemen hemen herkes tarafından artık tanınıyorsunuz yani bu işin size çok büyük kazançları söz konusu olmayacak ama biz hobici üreticilere çok büyük kazanımları olacak. Bence Folluk Dergisi bu camianın yapı taşlarından bir tanesidir. Gerçekten sizi çok tebrik ederim.

Muhabir: Teveccühünüzden dolayı çok teşekkür ederiz. Bizi misafir ettiğiniz için de ayrıca çok teşekkürler. Folluk Dergisi olarak bizim misyon değerlerimizden bir tanesi camiaya rol model olacak üretici ve hobicileri camianın gündemine taşıyıp tanıtabilmek sizide bu tarz bir profil olarak görüyoruz. O yüzden sizinle bu röportajı yapmak istedik bize vakit ayırdığınız için tekrar çok teşekkürler.

Röportaj: Erkan Filiz

Dorper Wyandotte Sedat Pehlivan röportaj ziyaretimizden bir kare
Dorper Wyandotte Çiftliği Kuş Bakışı Görünüm
Folluk Dergisi
Folluk Dergisihttps://follukdergisi.com
Folluk Dergisi Türkiye tavukçuluğunun medya yüzü

Popüler