Ülkemiz kanatlı hayvan gen kaynağı bakımından oldukça zengin bir yapıya sahip olmasına rağmen bugüne kadar bu zenginlik ne yazık ki yeterince korunamamış ve değerlendirilememiştir. Şimdiye kadar Tarım ve Orman Bakanlığı’mız tarafından tescil edilmiş iki tavuk ırkından birisi olan Denizli tavuk ırkı adını aldığı Denizli ili ve yöresinin yerel bir ırkı olarak kabul görmüştür. Bu nadide ırkımızın topraklarımızdaki tarihine ilişkin somut bir kayıt bulunmazken, Denizli ili etrafında bulunan Laodikya antik kentindeki tarihi kalıntılarda Prof. Dr. Celal Şimşek ve ekibi tarafından Denizli horozuna ait olduğu düşünülen 1900 yıllık kabartmalar bulunmuştur. Ülkemiz topraklarında oldukça eski bir geçmişe sahip olan ırkımızın bugünlere kadar popülasyon kapasitesini kaybetmeden korunmasını sağlayan en önemli özelliği uzun ötüş özelliğidir. Tüm uzun öten tavuk ırklarında olduğu gibi Denizli Horozu’nun da solunum sistemindeki yapısal farklılıklar uzun bir ötüş sergilemesine olanak sağlamaktadır. Ortalama 17-23 saniye arasında bir ötüş süresine sahip olan Denizli horozunu diğer uzun ötüşlü tavuk ırklarından ayıran bir başka özelliği de ötüş tınısıdır. Yetiştiriciler arasında aslan ötüş, kurt ötüşü, yiğit ötüşü ve pus ötüşü gibi ötüş kategorileri belirlenmiştir. Uzun ötüşü sağlayan anatomik farklıktan dolayı Denizli ırkının yalnızca horozları değil tavukları da diğer tavuklara göre uzun ötüş sergilerler.
Irkın erkeklerinde boyun sırt ve kanatta değişik renkte telekler bulunabilmektedir. Bu renklerin dağılımına göre demir kır, pamuk kır, kefi sarı, al ve siyah olmak üzere beş alt varyeteye sahip olan Denizli ırkı erkeklerinin tüm varyetelerinde gözler siyah sürmeli, gaga koyu gri/siyah renkte; ibik balta ibik şeklindedir. Dişiler, bazılarının boynunda görülen eser miktardaki sarı-kahverengi tüyler dışında tamamen siyahtır. Beyaz bir deri rengine sahip olan ırkın incik, ayak derisi ve pulları koyu gri/siyah renkte, tüysüz, dört parmaklı ve mahmuzludur.
Gerek yerel bir ırk olması gerekse uzun ötüş özelliği sebebiyle Denizli Horozu ve Tavukları üzerinde şimdiye kadar birçok bilimsel çalışma yürütülmüştür. Denizli ırkı ile ilgili olarak 2004 yılında 25668 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan tescil tebliğinde, Denizli ırkı erkeklerinin 2000 g, dişilerinin ise ortalama 1500 g ergin canlı ağırlığa sahip olduğu, ırkın erkeklerinin 24, dişilerinin ise 24-25 haftalık (168-175 gün) yaşta eşeysel olgunluğa ulaştığı bildirilmiştir. Aynı tebliğde, ırkın tavuklarının yıllık ortalama 110 adet yumurta verimine sahip oldukları ve yumurta kabuk renginin beyaz olduğu belirtilmiştir. Resmi gazetede yayınlanan canlı ağırlık ortalamaları koruma sürülerindeki popülasyonlara ait olup yetiştirici ortamında elde edilen verim ortalamaları tescil tebliğinden çok daha fazladır. Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü’nde Denizli ırkının sıcak stresine dayanıklılığı üzerine yaptığımız araştırmamızda kuluçkadan çıkıştan 20 haftalık yaşa kadar ırka ait toplam yem tüketimi 4.52 kg, yıllık yumurta verimi 150 adet ve bu süreçteki ölüm oranı % 9 olarak saptanmıştır. Araştırma sonucunda Denizli tavuklarının sıcak stresine karşı üretmiş oldukları özel bir protein sayesinde sıcak stresine dayanıklı bir ırk olduğu saptanmıştır. Yine Denizli ırkının genetik polimorfizmi üzerine araştırmalar yapılmıştır. Yaptığımız araştırmalarda Denizli tavuk ırkının yüksek bir genetik polimorfizme ve zengin bir allel yapısına sahip olduğunu saptamış bulunuyoruz. Bu sonuçlar ırkımıza ait henüz bilinmeyen ama ileriki bir zamanda oldukça önemli genlere sahip olabileceğini göstermekte. Denizli tavuk ırkının genetik kökeninin araştırıldığı çalışmalarda ırkın kökeninin doğu Asya ile ilişkili olduğu belirtilmiştir.
Denizli tavuk ırkı üzerinde halâ yapılması gereken birçok çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Bu konuda üniversitelere ve devlet araştırma kurumlarına ne kadar önemli görevler düşüyorsa bir o kadar önemli görev de aslında ırkı büyük bir ilgiyle yetiştiren yetiştiricilerimize düşmektedir. Çünkü yetiştirici elindeki ırk sürüleri devletimize ait koruma sürülerinin bir yedek alternatifi olabilmelidir. Koruma sürülerinde yaşanabilecek bir salgın hastalık veya akrabalı yetiştirme sonrası oluşabilecek kalite bozuklukları durumunda ırkın devamlılığının sağlanması için yetiştirici elindeki elit sürülere ihtiyaç duyulacaktır. Bu bağlamda, Denizli Horozu Yetiştiricileri Derneği ve Federasyon’a yetiştiricileri ırk standartlarına uygun hayvan yetiştirmelerini teşvik etme anlamında ciddi görevler düşmektedir.