(WaterFootprint)
İnsan vücudunun %70’i sudan oluşmaktadır. Bir insan gün boyunca terleme, solunum ve boşaltım ile en az 2 litre su harcamaktadır. Banyo, mutfak ve tuvalet için ise günlük ortalama 200 litre su kullanılmaktadır. Bu tüketim miktarı az gelişmiş ülkelerde 60 litrelere düşerken gelişmiş ülkelerde ise 700 litrelere çıkabilmektedir. Tüm ihtiyaçlar düşünüldüğünde bireyin günlük ortalama 7000 litre suya ihtiyacı vardır. Her geçen gün suya olan ihtiyaç artmaktadır [1].
Su tüm canlıların yaşamını sürdürebilmesi için vazgeçilmez doğal kaynaklardan birisidir. Yaşamsal bir gereklilik olan su yeryüzünün %71’ini oluşturmaktadır. Bunun da %97’si tuzlu suları (okyanus ve deniz suları) ve %3’ü tatlı suları temsil etmektedir. Tatlı suların ise %69’u buzullarda, %30’u yeraltı sularında, %0,8’i buzulların altındaki donmuş topraklarda ve %0,2’si de yüzey suları ve atmosferde yer almaktadır (Şekil 1). Bu veriler ışığında, tatlı su kaynaklarının çok az bir bölümünün insanoğlunun kullanımı için elverişli olduğu görülmektedir. Kullanılabilecek verimli su kaynaklarının miktarı ise yağış azlığı, küresel ısınma, kirlilik, aşırı buharlaşma gibi nedenlerle giderek azalmaktadır [2].

Su ihtiyaçları göz önünde bulundurulduğunda genellikle bilinçsiz su tüketimleri, küresel ısınma ve azalan yağış miktarları gibi konulara dikkat çekilmektedir. Aslında suyun dolaylı tüketimi doğrudan tüketiminden çok daha fazladır [1]. Suyu doğru ve verimli kullanmanın yanı sıra satın aldığınız ürünlerin üretimleri aşamasında tüketilen su miktarlarını hiç düşündünüz mü?
Bir ürün veya hizmetin üretimi boyunca ihtiyaç duyulan su miktarı sanal su olarak adlandırılmaktadır. Sanal su, gizli su olarak da bilinmektedir [3]. Ürünlerin üretim şekilleri ve üretim yerinin fiziksel şartları farklıdır [4]. Dolayısıyla ürünlere göre sanal su miktarları da değişim göstermektedir. Sanal su ve su ayak izi benzer kalıplardır. Sanal su, ürünlerin içerisindeki dolaylı su miktarı ile ilgilenmektedir. Su ayak izi ise sanal suya ek olarak suyun kullanıldığı zamanı, yeri ve suyun türünü incelemektedir [2, 3].
Su ayak izi metodu, dolaylı olarak ya da doğrudan kullanılan su miktarının hesaplanması işlemidir. Bu metot, kullanılan su miktarlarının yanı sıra kullanılan suyun bileşenlerine de odaklanmaktadır. Su ayak izi metodunda su bileşenleri, mavi, yeşil ve gri olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Mavi su; kullanılan yüzey ve yer altı su miktarını temsil etmektedir. Geleneksel su tüketimi hesaplamalarında mavi su ayak izi dikkate alınmaktadır. Yeşil su; kullanılan yağmur suyu miktarıdır. Gri su ise kirlilik miktarının azaltılması veya bertaraf edilmesi için harcanan tatlı su miktarını göstermektedir. Su ayak izi metodunda mavi su miktarının yanında yeşil ve gri su miktarları da hesaplanmaktadır [2, 5].
Toplam su ayak izi (SAtoplam); mavi su ayak izi (SAmavi), yeşil su ayak izi (SAyeşil) ve gri su ayak izi (SAgri) miktarlarının toplanmasıyla elde edilmektedir [3]. Aşağıdaki eşitlik toplam su ayak izi miktarını vermektedir.
SAtoplam= SAmavi + SAyeşil + SAgri
20. yüzyılda insan nüfusu 3 kat artmıştır. Bu artış ile suya duyulan ihtiyaç ise 7 kat artmıştır. Suya duyulan ihtiyaç, nüfus artış hızından daha fazladır [1]. Birleşmiş Milletler, bu artış hızı ile 2025 yılına kadar küresel nüfusun üçte ikisinin su stresi yaşayacağı konusunda uyarılarda bulunmaktadır. Günümüzde tüketme hızımız, doğanın kendini yenileme hızının %50’sini geçmiş durumdadır [8].
Hayvansal ürünlerin üretimi insanlığın su ayak izinin %27’lik payını oluşturmaktadır. Hayvansal ürünlerin tedarik zinciri, hayvan yemlerinin üretimi ile başlamakta ve tüketici ile son bulmaktadır. Tedarik zincirinin her adımında doğrudan veya dolaylı su ayak izleri mevcuttur [9].
Türkiye’de üretimin toplam su ayak izi miktarı 139,6 milyar m3/yıl’dır. Bu miktarın %64’ü yeşil su ayak izi, %19’u mavi su ayak izi ve %17’si gri su ayak izidir (Şekil 2). Türkiye’de su ayak izinin en büyük payını %89 ile tarım sektörü oluşturmaktadır. Tarım su ayak izinin ise %92’sini bitkisel üretim temsil ederken, %8’ini hayvan yemleri temsil etmektedir [10]. Hayvansal su ayak izinin en büyük payını tüketilen yem miktarı oluşturmaktadır. Herhangi bir et türünün su ayak izinde hayvanların beslenmesi belirleyici bir etmendir [8].

Tablo 2’de hayvansal bazı ürünler ve bunların su ayak izleri gösterilmektedir. Bir kilogram kırmızı et (büyükbaş) üretiminde yaklaşık 15000 litre yani 15 metreküp su kullanılmaktadır. Bu su miktarı ise bir musluğu 20 saat açık bırakmaya denk gelmektedir. Bir kilogram kırmızı et (büyükbaş) üretiminde kullanılan suyun %93’ü yeşil, %4’ü mavi ve %3’ü gri su ayak izidir. Bir kilogram kırımızı et (küçükbaş) üretimi için ise yaklaşık 10000 litre suya ihtiyaç duyulmaktadır. Bu suyun %94’ü yeşil, %5’i mavi ve %1’i gri su ayak izini oluşturmaktadır. Bir kilogram tavuk eti üretimi incelendiğinde, ihtiyaç duyulan su miktarının yaklaşık 4000 litre olduğu görülmektedir. 4000 litre suyun %82’sini yeşil, %7’sini mavi ve %11’ini gri su ayak izi oluşturmaktadır [8].
Tablo 2.Hayvansal ürünlerin su ayak izleri (litre/kilogram) [2] Mavi Yeşil Gri Toplam Süt 86 863 72 1021 Yumurta 244 2592 429 3265 Tavuk eti 313 3545 467 4325 Tereyağ 465 4695 393 5553 Domuz eti 459 4907 622 5988 Koyun/keçi eti 457 8253 53 8763 Sığır eti 550 14414 451 15415
Sonuç olarak et üretimleri su ayak izi bakımından incelendiğinde tavuk etinin son derece çevre dostu bir üretime sahip olduğu görülmektedir. Tavuk eti, dünya su ve yem kaynaklarını en ekonomik ve verimli kullanan et sektörlerindendir. Tavukçuluk sektörü, çevreyi hayvansal gıda üretimi için en az kirleten sektördür [7].
Dilayda KANMAZ
Polimer Yüksek Mühendisi
Kaynaklar
9. WEB3. Su Ayak İzi Nedir? Gıdalardaki Miktarı Ne Kadardır? Akdeniz Diyetinin Etkisi Nedir? 2020; Available from: https://www.birbes.com/su-ayak-izi-nedir-gidalardaki-miktari-ne-kadardir-akdeniz-diyetinin-etkisi-nedir-19861/.
10. Pegram, G., et al., Türkiye’nin su ayak izi raporu: su, üretim ve uluslararası ticaret ilişkisi. 2014, WWF-Türkiye, http://d2hawiim0tjbd8. cloudfront. net/downloads ….